Sık Sorulanlar

Sık Sorulanlar

MARKA TESCİLİ İLE İLGİLİ EN ÇOK MERAK EDİLENLER

Marka Tescili

Marka Nedir?
Marka, bir ürün, hizmet, organizasyon veya işletme ile tüketicilerin zihinlerinde oluşturulan benzersiz ve tanımlayıcı bir izlenimdir. Bu izlenim, ürünün veya hizmetin kalitesini, kimliğini, değerini ve farklılığını yansıtarak, tüketicilerin tercihlerini etkileyen ve sadakat oluşturan bir sembol veya kimlik olarak işlev görür. Bir marka, isim, logo, renkler, tasarım, reklam kampanyaları, müşteri deneyimi ve iletişim yoluyla oluşturulan bir bütündür. Başarılı bir marka, tüketiciler arasında güven, tanıma ve olumlu duygusal bağlar oluşturarak, rekabetin yoğun olduğu pazarda avantaj sağlar.
Neleri Marka Olarak Tescil Edemezsiniz?
Marka olarak tescil edilemeyecek işaretler, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu'nun 5. maddesinde detaylı bir şekilde sıralanmıştır. Bu kanun hükmüne göre aşağıdaki durumlar marka olarak tescil edilemez:
1-Marka tanımının dışında kalan herhangi bir işaret.
2-Ayırt edici bir niteliği olmayan işaretler.
3-Ticaret alanında çeşit, vasıf, kalite, miktar, amaç, değer, coğrafi kaynak gibi bilgileri içeren işaretler veya adlandırmaları içeren işaretler.
4-Aynı veya benzer mal veya hizmetlerle ilişkili olarak daha önce tescil edilmiş veya tescil başvurusu yapılmış markalarla karıştırılabilir derecede benzer işaretler.
5-Belirli bir meslek, sanat veya ticaret grubunu tanımlayan işaretler.
6-Malın doğası gereği ortaya çıkan şekil veya diğer özellikleri içeren işaretler.
7-Halkı yanıltacak işaretler, özellikle malın niteliği, kalitesi veya coğrafi kaynağı hakkında yanıltıcı bilgiler içerenler.
8-Kamu tarafından bilinen ve halka mal olmuş diğer işaretler, yetkililerce tescil izni verilmemiş armalar, nişanlar veya adlandırmaları içeren işaretler.
9-Dinî değerleri veya sembollerini içeren işaretler.
10-Kamu düzenine veya genel ahlaka aykırı işaretler.
11-Tescilli coğrafi işaretleri içeren işaretler veya tescilli coğrafi işarete dayalı işaretler.

Bu kısıtlamalar, marka tescili başvurularının belirli kurallara ve etik kurallara uygunluğunu sağlamak için getirilmiştir ve marka tescili başvurularının incelenmesi sırasında dikkate alınır.
Marka Müracatı Kimler İçindir?
Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları,
Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde ikamet eden veya ticari faaliyetlerde bulunan bireyler veya şirketler,
Paris Sözleşmesi veya Dünya Ticaret Örgütü Kuruluş Anlaşması kapsamında başvuru hakkına sahip olan kişiler,
Karşılıklılık prensibi uyarınca, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına sınai mülkiyet hakları koruması sağlayan diğer ülkelerin vatandaşları,

marka başvurusu yapabilirler.
Tescili Kullanmamanın Ne Gigibi Sonuçları Olur?
Tescilli bir markanın, tescil tarihinden itibaren beş yıl boyunca haklı bir neden olmadan kullanılmaması veya bu kullanıma beş yıllık süre içinde kesintisiz ara verilmesi durumunda, marka mahkeme kararıyla iptal edilebilir. Ancak, bu beş yıllık süre zarfında marka hakkının iptali için dava açılamaz. Ayrıca, kullanmamanın haklı bir nedenle gerçekleştiği durumlarda da marka hakkının hükümsüz kılınması söz konusu olmaz. Haklı nedenler, olağanüstü koşullar veya ürünün veya piyasanın özel durumları gibi faktörlere dayanabilir.
Markamı Ne Zaman Tescil Ettirmeliyim?
Marka tescili için müracaat zamanı, markanızı korumak istediğiniz coğrafi bölge ve marka stratejinize bağlı olarak değişebilir. İşte marka tescili için en uygun zamanları düşünmeniz gereken bazı durumlar:

Markanızı Oluşturduğunuzda: Markanızı oluşturduğunuz andan itibaren, marka tescili düşünmeye başlayabilirsiniz. Çünkü markanızın başkaları tarafından kullanılmasını veya kopyalanmasını önlemek için erken hareket etmek önemlidir.

İşletmenizi Kurduğunuzda: İşletmenizi resmi olarak kurduğunuzda veya ticari faaliyetlerinize başladığınızda, marka tescili başvurusu yapmak mantıklı olabilir. Çünkü işletme faaliyetlerinizde markanızı kullanmaya başladığınızda marka koruması sağlamak önemlidir.

Genişlemeyi Düşündüğünüzde: Eğer işletmenizin büyüme planları varsa ve markanızı daha geniş bir coğrafi bölgeye veya yeni ürün ve hizmet kategorilerine genişletmeyi düşünüyorsanız, marka tescili için müracaat etmek bu büyüme planlarını destekleyebilir.

Rekabet ve Kopyalama Tehlikesi Var İse: Eğer işletmenizin faaliyet gösterdiği sektörde rekabet yoğunsa veya markanızın kopyalanma riski yüksekse, marka tescili yapmak hızla harekete geçmek için önemlidir.

Ürün veya Hizmetleri Piyasaya Sürdüğünüzde: Ürün veya hizmetlerinizi pazara sunduğunuzda, marka tescili yapmak mevcut ve potansiyel müşterilere güven vermek ve rakiplerinizle olası çatışmaları önlemek için önemlidir.

Unutmayın ki marka tescili süreci zaman alabilir, bu nedenle markanızı korumak için mümkün olan en erken aşamada başvuru yapmak genellikle en iyisi olacaktır. Ayrıca, marka tescili başvurusu yaparken yerel ve ulusal yasal gerekliliklere dikkat etmek önemlidir, bu nedenle bir marka uzmanından veya avukatından profesyonel danışmanlık almanız faydalı olabilir.
Yurt Dışında Marka Tescili için Başvuru Yapmak İstediğinizde..
Yurt dışında marka tescili için başvuru yapmak istediğinizde, aşağıda sıralanan bazı temel müracaat şekilleri ve yöntemleri bulunmaktadır:

Ulusal Marka Başvurusu: Her ülkenin kendi marka tescil süreci ve kuralları vardır. Yurt dışında marka tescili için her hedef ülkede ayrı ayrı ulusal başvurular yapmanız gerekebilir. Bu, markanızı belirli bir ülkede korumak istediğinizde en yaygın yöntemdir.

Avrupa Birliği Markası (EUIPO): Avrupa Birliği içindeki tüm ülkelerde geçerli olan bir marka tescil sistemi bulunmaktadır. EUIPO'ya başvurarak Avrupa genelinde marka koruması sağlayabilirsiniz.

WIPO (Dünya Fikri Mülkiyet Örgütü): WIPO, uluslararası marka tescili için bir seçenek sunar. Madrid Protokolü'ne benzer şekilde, bir başvuru ile birden fazla ülkede marka koruması talep edebilirsiniz.

Ülke Hükümetleri veya Marka Ofisleri: Bazı ülkeler, yurt dışından gelen marka başvurularını kabul eder ve marka koruması sağlar. Bu durumda, ilgili ülkenin marka ofisine başvurmanız gerekir.

Avukat veya Momentofis Aracılığıyla Başvuru: Yurt dışında marka tescili süreci karmaşık olabilir ve hukuki gereklilikleri içerebilir. Bu nedenle bir avukat veya Momentofis ile çalışmak, başvuru sürecini daha sorunsuz hale getirebilir.

Marka tescili başvurusu yaparken, her ülkenin kendi yasal gerekliliklerini, başvuru ücretlerini ve süreçlerini dikkate almanız önemlidir. Ayrıca, başvuru sürecini başlatmadan önce markanızın ilgili ülkelerde benzersiz olduğundan ve tescil edilebilir olduğundan emin olmak için bir araştırma yapmanız önerilir. Bu nedenle, profesyonel hukuki danışmanlık almak, uluslararası marka tescili sürecini daha etkili bir şekilde yönetmenize yardımcı olabilir.
Markası henüz sonuca bağlanmamış hak sahipleri neler yapabilir?
Marka takip hizmeti sayesinde alınan raporlar, yatırımlarını etkili bir şekilde yönlendirmesine yardımcı olabilir. Ayrıca, marka tescili başvurusunda bulunmuş olduğu ve daha önce kullanmış olduğu markasına benzeyen markaların, ilgili marka tescil işlemi tamamlanmadan önce, itirazda bulunma ve tescilini engelleme hakkını kullanabilir.
Bilinir bir marka haline gelmek için ne gereklidir?
Türkiye'nin uluslararası anlaşmalar ve yargı kararlarının etkisi altında, bir markanın tanınmış marka statüsünü kazanabilmesi için gerekli olan özellikler özel olarak belirlenmiştir. Bu kriterler, markanın ulusal ve uluslararası düzeyde tanınmışlığını tespit etmek amacıyla göz önünde bulundurulan unsurları içermektedir. Hangi kriterlerin dikkate alındığı konusunda daha fazla bilgi edinmek için lütfen bizimle iletişime geçiniz.
Eskiden alınmış olan markaların ne gibi hukuki durumları var?
Geçmiş yıllarda tanınmış marka olarak tescil edilmiş markalar, belirli bir süre sonra kayıttan çıkarılmazlar. Bununla birlikte, bazı durumlarda, ilgili tanınmış markanın o dönemdeki tanınmışlık durumunun göz önünde bulundurulması gereken çeşitli anlaşmazlık durumları ortaya çıkabilir.
Markam ne gibi durumlarda geçerliliğini kaybeder?
Türk Patent ve Marka Kurumu, başvuru sahibinin sunmuş olduğu dilekçe ve kanıtlar üzerinden bir değerlendirme gerçekleştirir. Bu değerlendirme sürecinde, markanın tanınmış marka statüsüne sahip olabilmesi için gerekli olan şartların yerine getirilip getirilmediğini inceler. Bu inceleme sırasında, tanınmış marka olma kriterlerinin tamamının sağlanması gerekmemekle birlikte, bu kriterlerin çoğunluğunun karşılanması gerekmektedir. Aksi takdirde Türk Patent ve Marka Kurumu, ilgili başvuruyu reddedebilir.
Marka tescilinin önemi nedir?
Ticari işaretinizin -ayırt edici- şekilde taklit edilme endişesi taşıdığınızda, en hızlı şekilde TÜRKPATENT'e başvurarak markanızın tescilini sağlamak önemlidir. Diğer gerçek veya tüzel kişiler, sizin markanız için tescil başvurusu yapmadan önce harekete geçebilir ve bu durum sizin haklarınıza ve zamanınıza zarar verebilir. Markanız, tescil edilebilirlik kriterlerini karşılıyorsa, tescil edilerek on yıl boyunca korunur. Her on yılın sonunda yapacağınız yenileme talebi ile koruma süresini istediğiniz kadar uzatmanız mümkün olur. Bunun ötesinde; • Tescilli markanın tüm hakları size aittir ve üçüncü taraflar izinsiz olarak kullanamazlar. • Ayrıca, başkasına markanızı devredebilir veya markanızın kullanım hakkını (lisans) verme seçeneğiniz vardır.
Marka tescili yapmadan önce gereken şeyler nelerdir?
İlk olarak, marka olarak tescil edilmeyi hedefleyen işaretin, ayırt edici bir özelliğe sahip olması zorunludur, bu önemli bir gerekliliktir. Bu nedenle, üzerinde çalışılan işaretin ayırt edici nitelikte olması başlangıçta sağlanmalıdır. Aksi takdirde, işaretin tescili engellenebilir ve hatta işaret tescil edilse bile, piyasada benzer ürünler veya hizmetlerden ayırt edilmesi konusunda başarısız olabilir. Bu da markadan beklenen hukuki ve ekonomik avantajların elde edilemeyeceği ve markanın etkisinin sınırlı kalacağı anlamına gelir. Yukarıda belirtildiği gibi, üzerinde çalışılan işaretin aynısının veya benzerinin daha önce başkaları tarafından tescil edilmiş veya başvurusunun yapılmış olması, markanın tescil edilmesinin önünde bir engel olabilir. Bu nedenle, benzerlik araştırması yapmak gereklidir. Bu sayede benzer markalar önceden belirlenebilir ve başvuru maliyetleri azaltılabilir, ayrıca üzerine yatırım yapmayı düşündüğünüz işaretin önceden tespiti, yeni işaretlerin keşfedilmesi ve önemli ekonomik avantajlar sağlayabilir.
Markanın tescil edilme süresi nedir?
Markaya başvuru zamanı başlangıcı ile , gereken tüm koşulların yerine getirilmesi ve evrakların eksiksiz bir şekilde TÜRKPATENT'e iletilmesi halinde, başvurunun belgelendirilme zamanı özellikle 6 ila 10 ay sürecinde gerçekleşmektedir. Fakat bu süre, bazı durumlarda uzayabilir. Müracaatı yapılan marka, TÜRKPATENT tarafından yapılan incelemede ayırt edici bulunmazsa, tescilli veya işlemde olan markalarla benzerse veya ilan aşamasında üçüncü taraflardan itiraz gelirse, belgeye bağlanma süresi 18 ila 24 aya kadar çıkabilir.
Marka vekili ile çalıma avantajları nelerdir?
Tescil edilmek istenen marka için, resmi başvuru öncesinde marka vekili tarafından ön araştırma ve tescil edilebilirlik değerlendirmesi titizlikle yapılmalıdır. Başvurunun ardından, ilgili dosyanın reddedilme, itirazlarla karşılaşma veya eksiklikleri tamamlama gibi Sınai Mülkiyet Kanunu'nda belirtilen süreli işlemlere tabi olabileceği unutulmamalıdır. Bu nedenle, hak kayıplarını önlemek için TÜRKPATENT siciline kayıtlı bir marka vekili ile çalışmak oldukça faydalı olacaktır.
Marka tescili başvuru ile ortaya çıkan haklar nelerdir?
Marka başvurusu için gereken belgelerin TÜRKPATENT'e sunulmasıyla birlikte idari bir inceleme süreci başlar. Bu başvuru, hak sahibine öncelik hakkı tanır ve bu hakkın belirlenmesi, başvurunun kayıtlı olduğu tarih, saat ve dakika göz önüne alınarak yapılır. Öncelik hakkı, aynı veya neredeyse aynı bir işaretin aynı veya benzer mal veya hizmetler için tescil edilmesine karşı bir engel oluşturur. Bu sayede başvuruyla elde edilen hak, gelecekteki başvuruların TÜRKPATENT tarafından verilen bir karar veya yapılan bir itirazla engellenmesine yönelik bir koruma sağlar. • Başvuru hakkı, başvuru sahibinin veya vekilinin isteği üzerine, marka başvurusunun içeriği, mal veya hizmetlerde değişiklik yapmamak kaydıyla; başvuru sahibinin adı ve adresindeki hatalar, imla hataları gibi yanlışlıkların düzeltilmesine olanak tanır. • Başvuru hakkı, markanın henüz tescil edilmeden önce, başvuru sahibi tarafından geri çekilebilme seçeneği sunar. • Başvuru hakkı, başvuru sahibine miras yoluyla geçebilen, devredilebilen, haczedilebilen, rehin alınabilen veya lisans verilebilen bir hak sunar.
Tescil edilen coğrafi işaretler sonradan şahıs veya firmalara devredilir mi?
10 Ocak 2017 tarihinde yürürlüğe giren Sınai Mülkiyet Kanunu'na göre, tescil edilmiş bir coğrafi işaretin parçası olan veya bu işareti içeren işaretler, artık marka olarak tescil edilemezler. Öncesinde tescil edilmiş olan ve içinde tescilli bir coğrafi işaret bulunan markaların kullanımı ise ilgili coğrafi işaretin tescil yönetmeliğine uygun olmalıdır.

PATENT İLGİLİ EN ÇOK MERAK EDİLENLER

Patent

Buluş Nedir?
Bir buluş, yeni ve yararlı bir ürün, cihaz, yöntem veya süreçtir. Buluşlar, mevcut bir sorunu çözmek, bir ürünü geliştirmek veya yeni bir ihtiyacı karşılamak amacıyla yapılan yeniliklerdir. Genellikle teknolojik veya bilimsel ilerlemenin ürünü olarak ortaya çıkarlar. Buluşlar, patent hukuku kapsamında korunabilirler. Bir buluşun patent alabilmesi için belirli kriterlere uyması gerekir. Bu kriterler genellikle buluşun yeni olması (yani daha önce bilinmeyen bir şey olması), sanayiye uygulanabilir olması, buluş sahibinin yaratıcı bir adım atmış olması ve açık ve anlaşılır bir şekilde açıklanabilmesi gibi unsurları içerir. Buluşlar farklı alanlarda ortaya çıkabilir, örneğin tıp, mühendislik, kimya, bilgisayar bilimi gibi birçok farklı sektörde buluşlar gerçekleştirilebilir. Buluşlar, teknolojik ilerlemenin ve inovasyonun sürdürülmesine katkıda bulunan önemli unsurlardır.
Patent tescili için yetkili kurum hangisidir? Kimler yapabilir?
Türkiye'de patent tescili işlemleri Türk Patent ve Marka Kurumu (TÜRKPATENT) tarafından yürütülmektedir. TÜRKPATENT, Türkiye'de patent başvurularını kabul eden, patent tescili sağlayan ve ilgili işlemleri yürüten resmi bir kurumdur.

Patent tescili için başvuru yapabilme hakkına sahip olan kişiler genellikle şunlardır:

Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları.
Türkiye'de yerleşik olan veya sınırları içinde ticari veya sanayi faaliyet yürüten gerçek kişiler.
Türkiye'de yerleşik olan veya sınırları içinde ticari veya sanayi faaliyet yürüten tüzel kişiler (şirketler, kurumlar, dernekler vb.).
Paris Sözleşmesi veya Dünya Ticaret Örgütü Kuruluş Anlaşması hükümleri çerçevesinde başvuru hakkına sahip olan yabancı kişiler veya tüzel kişiler.
Patent başvuruları genellikle marka vekilleri veya patent vekilleri aracılığıyla yapılır. Marka ve patent vekilleri, ilgili süreçleri yönetmek, başvuruları hazırlamak, izlemek ve gerekli başvuru ücretlerini ödemek gibi işlemlerde uzmanlaşmış profesyonellerdir. Başvuruların doğru ve eksiksiz bir şekilde yapılabilmesi için patent vekili veya marka vekili hizmetlerinden yararlanmak genellikle önerilir.
Hangi buluşlara patent verilmez?
Patent hukuku, belirli kriterlere uyan buluşları koruma altına alırken, bazı buluşları koruma dışında tutar. İşte genel olarak patent alınamayan buluşların bazı örnekleri:

Doğal Olaylar ve Canlılar: Doğal olaylar, keşfedilen doğal olgular ve doğal canlılar (örneğin, bitki veya hayvan türleri) patent kapsamında değildir. Ancak, bu doğal öğelerin insan müdahalesiyle değiştirilmiş veya yapay olarak üretilmiş halleri patent alabilir.

Bilimsel Teoriler: Yalnızca bir bilimsel teori veya matematiksel bir formülasyon patent kapsamına alınmaz. Ancak, bu teoriler veya formüller somut bir uygulama ile birleştirildiğinde patent alınabilir.

Sanatsal ve Estetik Konular: Sanatsal eserler (örneğin, resimler veya heykeller) ve estetik tasarımlar patent koruması altında değildir. Bunlar genellikle telif hakkı veya tasarım hakları ile korunur.

İnsan Tıbbı Tedaviler: Bir insanın sağlığını iyileştirmek veya tedavi etmek amacıyla kullanılan tıbbi tedavi yöntemleri patent kapsamına alınamaz. Ancak, tıbbi cihazlar veya ilaçların üretimi için kullanılan yöntemler patent alabilir.

Ahlaka ve Kamu Düzene Aykırı Buluşlar: Ahlaka veya kamu düzenine aykırı olan veya toplumun genel ahlaki değerlerine ters düşen buluşlar genellikle patent kapsamına alınmaz. Örneğin, insan klonlama veya silah üretimi amacıyla kullanılan buluşlar patent alamaz.

İstihbarat ve Gizlilik İhlali: Başka birinin gizli bilgilerini çalmak veya istihbarat faaliyetleri için kullanmak amacıyla tasarlanmış buluşlar patent alamaz. Bu tür buluşlar yasa dışı veya etik dışı amaçları teşvik ettiği için koruma dışıdır.

Her ülkenin patent hukuku ve patent alınamayan buluşlar konusunda farklı kuralları olabilir, bu nedenle bir patent başvurusu yapmadan önce ilgili ülkenin patent ofisi veya bir patent vekili ile iletişime geçmek önemlidir.
Faydalı Model nedir ve faydaları nelerdir?
Faydalı model, buluşun yeni ve sanayiye uygulanabilir olması şartıyla patent koruması sağlayan bir türdür. Faydalı modeller, daha basit ve daha düşük yenilik düzeyine sahip buluşları kapsar ve genellikle ürünlerin tasarım veya yapısındaki iyileştirmeleri içerir. Bu nedenle faydalı modeller, karmaşık veya yaratıcı olmayan buluşları da koruma altına alabilir.

Faydalı model başvuruları, genellikle patent başvurularından daha hızlı bir şekilde işleme alınır ve daha kısa sürede sonuçlanabilirler. Bu, buluş sahiplerine daha hızlı bir koruma süreci sunar. Faydalı model başvurularının diğer avantajları şunlar olabilir:

Hızlı İşlem: Faydalı model başvuruları, patent başvurularına göre daha hızlı bir şekilde değerlendirilir. Bu, buluş sahiplerinin koruma hakkını daha çabuk elde etmelerini sağlar.

Daha Düşük Maliyetler: Faydalı model başvuruları, patent başvurularına göre daha düşük ücretler gerektirebilir. Bu, özellikle küçük ve orta ölçekli işletmeler için ekonomik bir seçenek olabilir.

Daha Az Belgeler: Faydalı model başvuruları, genellikle daha az ayrıntılı belge gerektirir. Bu da başvuru sürecini daha basit ve hızlı hale getirir.

Koruma Sağlar: Faydalı modeller, buluş sahiplerine belirli bir süre boyunca başkalarının buluşlarını kullanmalarını engelleme hakkı verir. Bu, buluşun ticari olarak değerli olması durumunda önemli bir avantajdır.

Ürün Tasarımını Korur: Faydalı modeller, ürünlerin tasarım veya yapısal özelliklerini koruma altına alabilir. Bu, tasarımın kopyalanmasını veya taklit edilmesini önleyebilir.

Faydalı model korumasının süresi ülkeye göre değişebilir, ancak genellikle 10 yıldır. Bu süre sona erdikten sonra koruma sona erer ve başkaları tarafından serbestçe kullanılabilir. Faydalı model başvurusu yapmadan önce, ilgili ülkenin faydalı model kanunlarını ve başvuru prosedürlerini incelemek önemlidir.
Türkiye'de kaç çeşit patent sistemi vardır?
Türkiye'de iki tür patent sistemi bulunmaktadır:
Kısa Süreli Patent (Faydalı Model): Kısa süreli patent, faydalı model olarak da adlandırılır ve daha basit ve düşük yenilik düzeyine sahip buluşları koruma altına alır. Kısa süreli patentler, ürünlerin tasarımında veya yapısında yapılan iyileştirmeleri içerebilir. Kısa süreli patentler, genellikle daha hızlı bir şekilde verilir ve daha düşük maliyetlerle elde edilir. Koruma süresi 10 yıldır.

Standart Patent: Standart patent, daha karmaşık, yaratıcı ve önemli yeniliklere sahip buluşları koruma altına alır. Standart patentler, bir ürünün yapısından veya bir işlemin uygulanmasından kaynaklanan teknik problemleri çözen yenilikleri içerebilir. Standart patentler, daha uzun bir inceleme süresine sahip olabilir ve daha ayrıntılı bir başvuru prosedürü gerektirebilir. Koruma süresi 20 yıldır.

Bir buluşun hangi patent sistemi altında koruma altına alınacağı, buluşun karmaşıklığına, yenilik düzeyine ve kullanım alanına bağlı olarak belirlenir. Faydalı model (kısa süreli patent) daha basit ve daha düşük yenilik düzeyine sahip buluşlar için uygunken, standart patent daha karmaşık ve yaratıcı buluşlar için kullanılır. Her iki tür de Türk Patent ve Marka Kurumu (TÜRKPATENT) tarafından verilir.
Buluş sahibi belgeyi aldıktan sonra neler yapmalıdır?
Patent sahibi veya onun yetkilendirdiği kişi, patentle korunan buluşu aktif olarak kullanma yükümlülüğü taşır. Kullanımın değerlendirilmesi aşamasında, pazar koşulları ve patent sahibinin kontrolü dışındaki faktörler dikkate alınır. Ayrıca, Patent veya Faydalı Model koruma süresi boyunca düzenli olarak yenileme ücretinin ödenmesi gerekmektedir. İlk yenileme başvurusundan itibaren 3. yılda başlayarak, sonraki yenileme ücretleri her yıl düzenli olarak ödenmelidir.
Yurt dışında Patent başvurusu nasıl yapılır?
Yurt dışında patent başvurusu yapmak için aşağıdaki adımları izlemeniz gerekmektedir:
Uluslararası Patent İşbirliği Anlaşması (PCT) Başvurusu: PCT, yurt dışında patent başvurusu yapmak isteyenler için genellikle ilk adım olarak kullanılır. PCT başvurusu, birçok ülkede aynı anda patent başvurusu yapma hakkı verir. Bu süreç, WIPO (Dünya Fikri Mülkiyet Örgütü) tarafından yönetilir. PCT başvurusu yapmak için, yerel patent ofisinize veya bir patent acentesine başvurmalısınız. PCT başvurusu, uluslararası bir araştırma raporu sağlar ve başvurunun uluslararası aşamada yayınlanmasını sağlar.

Ulusal veya Bölgesel Patent Ofislerine Başvuru: PCT başvurusunun ardından, belirli ülkelerde veya bölgelerde patent koruması elde etmek için ilgili ulusal veya bölgesel patent ofislerine başvurmanız gerekecektir. Her ülkenin veya bölgenin kendi patent başvuru prosedürleri, ücretleri ve gereksinimleri vardır.

Patent Vekili veya Avukatı İşbirliği: Yurt dışında patent başvurusu yaparken, yerel patent vekili veya avukatıyla çalışmak önemlidir. Yerel uzmanlık ve bilgi, başvurunun düzgün bir şekilde hazırlanmasını ve yerine getirilmesini sağlar.

Ücret Ödemeleri: Her ülkenin patent başvurusu için belirli ücretleri vardır. Bu ücretler, başvurunun yapılacağı ülkeye veya bölgeye bağlı olarak değişir. Ücretler, başvurunun inceleme ve onay sürecini kapsar.

İnceleme ve Onay Süreci: Başvuru süreci, ilgili ülkenin veya bölgenin patent ofisi tarafından yapılacak incelemeleri içerir. İnceleme sonucunda patent başvurusunun kabul edilip edilmeyeceği belirlenir.

Yurt dışında patent başvurusu yapmadan önce, hangi ülkelerde veya bölgelerde koruma istediğinizi ve bu ülkelerin veya bölgelerin patent başvuru prosedürlerini ve gereksinimlerini araştırmak önemlidir. Ayrıca, uluslararası patent sistemleri ve PCT hakkında daha fazla bilgi edinmek faydalı olabilir. Patent başvuruları karmaşık bir süreç olabilir, bu nedenle uzman bir patent vekili veya avukatından yardım almanız önerilir.
Bir buluşu olan bir kişi, buluşunu korumak ve ticarileştirmek için neler yapabilir?
Bir buluşu olan bir kişi, buluşunu korumak ve ticarileştirmek için aşağıdaki sıralı adımları izleyebilir:

Araştırma ve Değerlendirme: Buluşunuzu dikkatlice değerlendirin ve benzersizliğini, yeniliğini ve sanayiye uygulanabilirliğini belirleyin.İlgili alanlarda patent veritabanları ve literatür araştırmaları yaparak benzer buluşların varlığını kontrol edin.
Gizliliği Koruma: Buluşunuzu gizli tutun ve gerektiğinde bir gizlilik anlaşması (NDA) kullanarak başkalarına açıklamadan önce koruyun.

Patent veya Faydalı Model Başvurusu: Buluşunuzu patent veya faydalı model olarak tescil etmek için yerel patent ofisinize başvurun. Başvuru süreci karmaşık olabilir, bu nedenle patent vekili veya avukatından yardım alın.

Patent İncelemesi: Patent ofisi, başvurunuzu inceler ve benzersizliği ve yeniliği değerlendirir. Bu süreç birkaç yıl sürebilir.

Patent veya Faydalı Model Verilmesi: Başvurunuz kabul edilirse, patent veya faydalı model sertifikası alırsınız. Bu, buluşunuzu belirli bir süre boyunca koruma altına alır (örneğin, 20 yıl).

İç İşlemler ve Ticarileştirme: Buluşunuzu ticari bir ürün veya hizmete dönüştürmek için gereken iç işlemleri (örneğin, prototip geliştirme, üretim planlaması) yapın. Buluşunuzu lisanslamak veya satmak için potansiyel müşterilere ve iş ortaklarına yaklaşın.

Pazar Araştırması: Buluşunuzun pazar potansiyelini ve hedef kitlenizi araştırın. Rekabeti inceleyin ve benzer ürünler veya teknolojileri değerlendirin.

Ticari İşbirliği: Gerekirse işbirliği yapmak veya yatırımcılarla görüşmek için ilgili kişilerle iletişime geçin.

Ticarileştirme ve Pazarlama: Buluşunuzu ticarileştirin ve pazarda tanıtın. Pazarlama stratejileri geliştirin ve ürününüzü veya teknolojinizi hedef kitlenize tanıtın.

Hakların Korunması: Buluşunuzun koruma süresi boyunca gerekli yenileme ücretlerini ödeyin ve patent veya faydalı modelinizi güncel tutun.

İhlal durumlarında yasal haklarınızı savunmak için gerektiğinde yasal işlem başlatın. Buluş sahipleri için bu adımlar, buluşlarını ticarileştirmek ve korumak için izlenmesi gereken temel yollardır. Ancak her buluş farklıdır, bu nedenle spesifik durumunuza göre ayrıntılı bir strateji oluşturmak önemlidir. Patent vekili veya avukatından profesyonel danışmanlık almak, bu süreci daha da kolaylaştırabilir.
Patent başvurusu nuluşumu tüm tümyada korur mu?
Maalesef hayır, bir Patent veya Faydalı Model başvurusu yalnızca yapıldığı ülke veya bölge için geçerlidir. Ancak, yurtdışında da koruma istiyorsanız, Türkiye'deki başvuru tarihinden itibaren en fazla 12 ay içinde uluslararası bir patent başvurusu yapabilirsiniz. Bu süreçte size uygun olan bir uluslararası patent sistemini seçmeniz gerekecektir (örneğin, PCT veya EPC gibi).
Patentli ürünü geliştirdiğimde tekrar üzerine patent alınır mı?
Evet, mümkündür. Bir patentli ürün üzerinde ikinci bir buluş yapmak ve bu ikinci buluş için ayrı bir patent almak mümkündür. Ancak, her iki patent sahibi de birbirlerinin buluşlarını koruma süresi boyunca izin almadan kullanamazlar.
Patent Nedir?
Patent, yeni ve orijinal bir buluşun sahibine, bu buluşun belirli bir süre boyunca tek kullanım ve üretim hakkını tanıyan yasal bir belgedir. Bir patent sahibi, buluşunu başkalarının izni olmadan üretebilir, satabilir ve kullanabilir. Patentin temel amacı, yeni ve yararlı buluşların teşvik edilmesi ve korunmasıdır.
Patentler genellikle sanayiye uygulanabilir buluşları korumak için kullanılır. Bir buluş, ürünlerin yapısında yapılan yeni ve yenilikçi bir değişiklik veya bir sürecin yeni bir yöntemi olabilir. Patentler, bir buluşun izinsiz kullanılmasını veya kopyalanmasını önler ve bu sayede buluş sahibine ticari bir avantaj sağlar.
Patentler belirli bir süre boyunca geçerlidir, bu süre ülkeye ve buluşun türüne bağlı olarak değişebilir. Patent koruması sona erdikten sonra, buluş kamuya açık hale gelir ve herkes tarafından serbestçe kullanılabilir. Patent sahibi, koruma süresi boyunca buluşunu lisanslayabilir veya satabilir, bu da ticari fırsatlar yaratır.
Patentler genellikle bir patent ofisi veya patent ajansı aracılığıyla başvurularak elde edilir. Başvuru süreci karmaşık olabilir ve patentin verilip verilmeyeceği üzerine bir inceleme içerir. Başvuru sahibinin buluşunun benzersizliğini ve yenilikçiliğini kanıtlaması gerekebilir.
Patentler, fikri mülkiyet hakları kategorisinin bir parçasıdır ve birçok ülkenin patent yasaları ve kuralları vardır. Bu nedenle, bir buluşun hangi ülkelerde patentleneceğine karar vermek ve başvurmak için yerel patent ofislerinin kurallarını takip etmek önemlidir.
Patent almanın gereklilikleri nelerdir?
Bir buluşun patent alabilmesi için genellikle aşağıdaki temel kriterlere uyması gerekmektedir:
Yenilik (Novelty): Buluş, başvuru tarihinden önce herhangi bir yerde (ülke veya uluslararası düzeyde) açıklanmamış veya benzeri bir şekilde yayımlanmamış olmalıdır.
Yaratıcılık (Non-Obviousness): Buluş, o alandaki bir uzmana açıkça görünür bir şekilde açıklanmış veya açıklanabilir olmamalıdır. Yani, buluş, mevcut bilgi ve teknolojiye göre yeterince yaratıcı ve özgün olmalıdır.
Sanayiye Uygulanabilirlik (Utility): Buluş, somut ve ticari bir işlevi veya kullanım alanı olmalıdır. Yani, teorik bir fikir veya soyut bir konsept yerine pratik bir uygulamayı temsil etmelidir.
Açıklanabilirlik (Disclosure): Patent başvurusu, buluşun yeterli ve açık bir şekilde tanımlandığı ve tarif edildiği bir belge içermelidir. Başvuruda, bir uzmanın buluşu anlayabilmesi ve uygulayabilmesi için gerekli ayrıntılar sağlanmalıdır.
Yeterlilik (Enablement): Patent başvurusu, buluşun nasıl uygulanacağına dair yeterli bilgiyi içermelidir, böylece bir kişi bunu pratiğe dökebilir.
Hükümsüzlüğe Karşı Olmama: Buluş, geçerli patent yasalarına uygun olmalıdır ve önceki patentlere veya yayınlara dayalı olarak hükümsüz kılınmamalıdır.
Sanayiye Uygulanabilirlik (Industrial Applicability): Buluş, sanayi veya ticarette kullanılabilecek bir şeyi temsil etmelidir. Yani, soyut veya teorik olmamalıdır.
Bu kriterler, birçok ülkenin patent yasalarında benzerdir, ancak her ülkenin kendine özgü patent prosedürleri ve gereksinimleri vardır. Patent başvurusu yapmadan önce, ilgili yerel patent ofisinin belirlediği spesifik kriterleri ve süreçleri incelemek önemlidir. Ayrıca, bir patent vekili veya avukatından profesyonel danışmanlık almak, başvuru sürecini kolaylaştırabilir.
Patent hakkımı gasp ederlerse neler yapabilirim?
Eğer patent hakkınıza ilişkin bir gasp veya ihlal durumuyla karşılaşırsanız, aşağıdaki adımları atabilirsiniz:

İlk Adımlar: Gasp veya ihlali tespit ettiğinizde, durumu belgeleyin ve her türlü iletişimi yazılı olarak kaydedin. Bu, ilerleyen süreçlerde kullanabileceğiniz kanıtlar sağlar.
Uzman Danışmanlık: Bir fikri mülkiyet avukatı veya patent vekili ile iletişime geçin. Bu uzmanlar, size durumunuzu değerlendirmeniz ve hangi yasal adımları atmanız gerektiği konusunda rehberlik edebilir.
Hukuki İşlemler: Gasp veya ihlal durumunun ciddiyetine bağlı olarak, hukuki işlemler başlatın. Bu, ihlalin sona erdirilmesi ve patent hakkınızın korunması için gerekebilir. Hukuki işlemler arasında ihtarname gönderme, dava açma veya arabuluculuk gibi seçenekler bulunabilir.
Dava Açma: Gasp veya ihlal durumu ciddiyse ve taraflar arasında anlaşma sağlanamıyorsa, mahkemeye dava açabilirsiniz. Hukuki süreç karmaşık olabilir, bu nedenle bir avukatın yardımı gerekebilir.
Lisans Anlaşması veya Uzlaşma: Bazı durumlarda, gasp veya ihlal durumunu çözmek için lisans anlaşmaları veya uzlaşma müzakereleri yoluyla anlaşmaya varılabilir. Bu, taraflar arasında uzun ve maliyetli bir dava sürecini önleyebilir.
Uluslararası Koruma: Eğer patentinizi uluslararası düzeyde ihlal edildiyse, ilgili yabancı patent ofisleri ve hukuki yollar hakkında bilgi alın.
Unutmayın ki patent hakkınızın gasp edilmesi veya ihlal edilmesi durumunda, hukuki süreç karmaşık olabilir ve her durum farklıdır. Bu nedenle, bir fikri mülkiyet uzmanından veya avukatından profesyonel yardım almak önemlidir. Ayrıca, patent hakkınızı korumak için ilgili yerel patent yasalarına ve prosedürlere uygun hareket etmek çok önemlidir.
Buluşun koruması ne zaman başlar
Buluşla ilgili koruma, patent başvurusu yapılması ile başlar. Patent başvurusu, buluşunuzu korumak için resmi bir talepte bulunduğunuz anlamına gelir. Patent başvurusu kabul edildiğinde, koruma genellikle başvuru tarihinden itibaren başlar.
Patent başvurusu kabul edildiğinde, buluşunuzun hukuki koruması sağlanır ve başvuru sahibine belirli bir süre boyunca özel haklar tanır. Bu haklar, başvuru sahibine buluşunu üretme, satma veya başkalarına lisans verme yetkisi verir. Başvurunun kabul edildiği tarih, buluşun kamuya açıklanabilir olduğu tarihten itibaren geçerli koruma süresinin başlangıcıdır.
Koruma süresi patentin türüne ve ülkeye göre değişebilir, ancak genellikle patentler 20 yıl boyunca koruma sağlar. Bu süreç boyunca, başvuru sahibi başkalarının buluşunu izinsiz kullanmasını veya ticaretini yapmasını engelleyebilir.
Unutmayın ki patent başvurusu kabul edilene kadar koruma sağlanmaz. Başvuru sahibi başvuruyu hazırladığı andan itibaren korumaya başlar, ancak bu süreçte buluş halka açıklanmamalıdır çünkü bu, yenilik (novelty) gereksinimini ihlal edebilir. Bu nedenle, buluşunuzu korumak için başvuru sürecini başlatmak önemlidir.
Patentli bir ürün tamir edilebilir mi?
Evet, patentli bir ürün tamir edilebilir. Patent, bir buluşun kullanılması ve üretilmesi için koruma sağlar, ancak bu ürünün tamir edilmesini veya bakımını yapmayı engellemez. Tamir veya bakım işlemi, patent sahibi izni olmadan gerçekleştirilebilir.
Ancak, bazı durumlarda patentli bir ürünün tamiri, patent sahibinin hükümlerine tabi olabilir. Örneğin, patent sahibi, ürünün onarılmasının garanti edilmesi veya yalnızca yetkili servis merkezleri tarafından yapılmasını talep edebilir. Bu tür özel şartlar, ürünün kullanım kılavuzunda veya garanti belgesinde belirtilmiş olabilir.
Ayrıca, patentli bir ürünün orijinal işlevselliği veya tasarımı değiştirilmeden tamir edilmesi genellikle patent hakkına aykırı değildir. Ancak, ürünün değiştirilmiş veya geliştirilmiş bir versiyonu üretilecekse, bu yeni versiyonun patent hakkını ihlal etmemesi gerekmektedir.
Sonuç olarak, patentli bir ürün tamir edilebilir, ancak bu işlem sırasında patent hakkına aykırı davranılmamalıdır ve herhangi bir özel şart veya gereksinim dikkate alınmalıdır.
Bir buluşum var. Patent/Faydalı Model başvurusu olmazsa ne olur?
Bir buluşunuz varsa ve patent veya faydalı model başvurusu yapmazsanız şu olası sonuçlarla karşılaşabilirsiniz:
İhlal Riski: Buluşunuzu koruma altına almadığınızda, başkaları bu buluşu kullanma veya ticaret yapma hakkına sahip olabilir. Başka biri benzer bir buluşu patentlerse, bu durumda siz bu buluşu kullanamaz veya ticaretini yapamazsınız.
Rekabet Baskısı: Patent veya faydalı model başvurusu yapmamak, rakiplerinize aynı veya benzer bir buluşu geliştirme ve pazarlama fırsatı sunar. Bu, rekabet avantajınızı kaybetmenize neden olabilir.
İnovasyon Engeli: Buluşlar genellikle ilerlemeyi teşvik eder ve yeni fikirlerin gelişimine katkıda bulunur. Buluşlarınızı koruma altına almadığınızda, bu teşviki kaybedebilirsiniz ve diğerleri de benzer konseptleri geliştirmeye istekli olmayabilir.
Ticari Değer Kaybı: Buluşlar, gelecekte ticari fırsatlar yaratabilir ve değerli varlıklar haline gelebilir. Bunları koruma altına almadığınızda bu potansiyel değeri kaybedebilirsiniz.
Lisanslama ve Gelir Kaybı: Patent veya faydalı model, buluşunuzu lisanslama veya başkalarına izin verme fırsatı sunar. Koruma altına almadığınızda, bu tür gelir kaynaklarından mahrum kalabilirsiniz.
Sonuç olarak, bir buluşunuzu patent veya faydalı model başvurusu yapmadan koruma altına almanız, uzun vadede buluşunuzun ticari ve hukuki değerini artırabilir. Başvuru süreci belirli bir süreç ve maliyet gerektirse de, buluşunuzu korumak ve gelecekteki fırsatları değerlendirmek için önemlidir. Bu nedenle, potansiyel olarak değerli bir buluşa sahipseniz, bir fikri mülkiyet uzmanı veya patent vekili ile iletişime geçmeyi düşünmelisiniz.

TASARIM TESCİLİ İLE İLGİLİ EN ÇOK MERAK EDİLENLER

Tasarım Tescili

Tasarım nedir?
Tasarım, bir ürünün veya nesnenin estetik görünümünü, şeklini, desenini veya dış görünüşünü ifade eden bir kavramdır. Tasarım, bir ürünün görsel çekiciliği, estetiği ve kullanıcı deneyimini şekillendiren unsurları içerir. Bir ürünün tasarımı, hem işlevselliği hem de estetik değeri artırabilir.
Tasarım, genellikle bir ürünün dış yüzeyinin şekli, renkleri, desenleri ve dokusu gibi öğeleri içerir. İyi bir tasarım, bir ürünün daha çekici ve kullanışlı olmasına yardımcı olabilir ve tüketicilerin ürüne daha fazla ilgi göstermelerine neden olabilir.
Tasarım sadece nesnelerle sınırlı değildir, aynı zamanda grafik tasarım, moda tasarımı, iç mekan tasarımı ve daha fazlası gibi farklı alanlarda da önemlidir. Her biri farklı estetik ve işlevsellik gereksinimleri taşıyan bu alanlarda tasarım, ürünlerin veya projelerin başarısını etkileyebilir.
Tasarım ayrıca fikri mülkiyet haklarına da tabi olabilir. Özellikle endüstriyel tasarım, tasarım patentleri veya telif hakları ile korunabilir. Bu tür korumalar, tasarım sahibine başkalarının tasarımını izinsiz kullanmasını engelleme hakkı verir.
Tasarım koruma başvurularında dikkate alınacak hususlar nelerdir?
Tasarım koruma başvurularında dikkate alınacak önemli hususlar şunlar olabilir:
Yenilik: Başvurulan tasarımın daha önce herhangi bir yerde kamuya açıklanmamış ve kayıtlı olmamış olması gerekmektedir. Tasarımın yeni ve özgün olması gereklidir.
Ayırt Edicilik: Tasarım, diğer benzer tasarımlardan ayırt edici olmalıdır. Yani, tasarımın kendine özgü bir karakteri veya belirgin bir özelliği olmalıdır.
Sanatsal Değer: Tasarımın sanatsal veya estetik bir değeri olmalıdır. Yani tasarımın estetik açıdan çekici ve özgün olması önemlidir.
İşlevsellik: Tasarım, ürünün işlevselliğini veya kullanılabilirliğini de etkileyebilir, ancak tasarımın öncelikle görsel bir özelliği olmalıdır.
Kamu Düzenine Aykırılık: Tasarım, kamu düzenine veya genel ahlaka aykırı olmamalıdır. Tehlikeli veya yasadışı ürünleri tasvir etmemelidir.
Kayıt ve Başvuru Süreci: Tasarım başvurusu yapılmalı ve uygun ücretler ödenmelidir. Başvuru süreci ve gereklilikleri ülke ve bölgeye göre değişebilir.
Tasarım koruma başvurusunda bulunan kişiler, tasarımın bu kriterleri karşılayıp karşılamadığını değerlendirmelidirler. Başvuru sürecinde, tasarım ofisleri veya fikri mülkiyet uzmanlarından yardım almak da faydalı olabilir. Tasarım koruma başvurusu kabul edildiğinde, tasarım sahibine belirli bir süre boyunca bu tasarımın özel haklarını verir, bu da tasarımın izinsiz kullanılmasını veya çoğaltılmasını engeller.
Tasarımın tescil edilmesi hangi hakları sağlar?
Tasarımın tescil edilmesi şu hakları sağlar:
İzinsiz Kullanımın Engellenmesi: Tasarımın sahibi, tasarımın izinsiz kullanılmasını ve çoğaltılmasını engelleme hakkına sahiptir. Başkaları tasarımı izinsiz olarak kullanamaz veya benzer tasarımlarla piyasaya süremez.
İhtiyati Tedbir Alma Hakkı: Tasarım sahibi, tasarımının izinsiz kullanılması durumunda mahkeme tarafından ihtiyati tedbir alınmasını talep edebilir. Bu, tasarımın korunmasını sağlar ve hızlı müdahale imkanı sunar.
Ticari Değerin Artırılması: Tescil edilmiş bir tasarım, ürünün ticari değerini artırabilir. Tüketicilerin çekici bir tasarıma sahip ürünlere daha fazla ilgi gösterme eğiliminde olduğu düşünüldüğünde, bu tasarımın pazar değeri artabilir.
Lisanslama ve Devir Hakkı: Tasarım sahibi, tasarım haklarını lisanslayabilir veya başka bir kişiye devredebilir. Bu, tasarımın kullanım haklarının ticari olarak değerlendirilmesine olanak tanır.
Hukuki Koruma: Tescil edilmiş bir tasarımın izinsiz kullanılması durumunda, tasarım sahibi hukuki koruma talep edebilir ve yasal yollara başvurabilir.
Uluslararası Koruma: Tasarım tescili, uluslararası patent anlaşmaları ve anlaşmaları çerçevesinde uluslararası koruma sağlayabilir.
Tasarımın tescil edilmesi, tasarım sahibine bu hakları sağlar ve tasarımını başkalarının izinsiz kullanılmasına karşı korur. Ancak bu haklar, tasarımın kayıt tarihinden itibaren belirli bir süre boyunca geçerlidir ve bu süre ülkeye ve bölgeye göre değişebilir.
Tasarımınız kopya ediliyorsa ne gibi adımlar atılabilir?
Tasarımınızın kopya edildiği durumda atılacak adımlar şunlar olabilir:

Kanuni Haklarınızı İnceleyin: Tasarımınızın tescilli olup olmadığını kontrol edin. Tescilli bir tasarımınız varsa, kanuni haklarınızı bilmek önemlidir.
Delilleri Toplayın: Kopyalama veya taklit iddialarınızı destekleyecek deliller toplayın. Özellikle tasarımınızın tescil edildiği ve kullanıldığı tarihlerin belgelerini saklayın.
Hukuki Danışmanlık Alın: Bir fikri mülkiyet avukatı veya uzmanı ile iletişime geçin. Bu uzmanlar, size kopya edilme durumunda ne tür yasal adımlar atmanız gerektiği konusunda rehberlik edebilirler.
İhtarname Gönderin: Kopyalama veya taklit durumunda, karşı tarafı bilgilendirmek için resmi bir ihtarname gönderilebilir. İhtarname, hukuki adımları önceden belirtir ve anlaşmazlığın mahkemeye taşınmadan çözülmesine yardımcı olabilir.
Hukuki İşlem Başlatın: Eğer kopyalama veya taklit durumu çözülemezse, hukuki bir dava başlatma seçeneğini değerlendirin. Bu, tasarımınızın haklarını mahkemede savunmanızı sağlar.
Tazminat ve Zarar Talep Edin: Kopya edilme sonucunda oluşan zararları ve kayıpları hesaplayın ve karşı tarafından tazminat talep edin.
Markanızı ve Tasarımınızı Koruyun: Gelecekteki kopyalama durumlarını önlemek için tasarımınızı ve markanızı korumaya yönelik daha fazla adım atın. Bu, tescil edilmemiş tasarımları tescil ettirmek veya ticari marka korumasını artırmak gibi önlemleri içerebilir.

Her durum farklıdır ve hukuki süreçler ülkeye ve yerel yasalara bağlı olarak değişebilir. Bu nedenle bir fikri mülkiyet uzmanı veya avukat ile çalışmak önemlidir.
Türkiye'de tasarım tescil eden kurum hangisidir?
Türk Patent ve Marka Kurumu (TÜRKPATENT), kanunlarla bu konuda yetkili kurumdur.
Tasarım tescil öncesi neler yapılmalıdır?
Başvurulan tasarım veya ürünün öncelikle yenilikçi ve ayırt edici olması gereklidir. Bu nedenle üzerinde çalışılan tasarımın yenilik ve ayırt edicilik kriterlerini baştan sağlamak önemlidir. Aksi bir durumda, başvurunun Kurum tarafından yapılacak ön incelemede tespit edilmesi, tescil sürecini engelleyebilir. Ayrıca, böyle bir tasarımın tescil edilse bile, benzer ürünlerden ayırt edilememesi nedeniyle tasarımın beklenen hukuki ve ekonomik faydalarını sağlamayabilir ve etkisi sınırlı kalabilir. Bu nedenle, özgün ve nitelikli tasarımların geliştirilmesi önemlidir.
Hangi tasarımlar koruma altına alınamaz?
Tasarım kapsamında korunamayan tasarımlar şunlar olabilir:
Teknik Fonksiyonellik: Bir tasarımın sadece teknik bir fonksiyonu ifa etmek amacıyla oluşturulduğu durumlar, tasarım korumasının dışında kalır. Yani, tasarımın esas amacı estetik veya dekoratif değilse, koruma sağlanmaz.
Halka Açık Bilgi: Bir tasarım, başkaları tarafından halka açık bilgi olarak kabul edilen bir yerde yayınlandıysa veya sergilendi ise, tasarım koruma başvurusu yapılması mümkün olmayabilir.
İşlevsellik: Bir tasarımın yalnızca işlevselliği veya kullanılabilirliği iyileştirmek amacıyla oluşturulduğu durumlar, tasarım koruması dışında bırakılır. Bu tasarımlar daha çok patent koruması altına girer.
Kamu Düzeni veya Genel Ahlaka Aykırı Tasarımlar: Kamu düzenine veya genel ahlaka aykırı olan tasarımlar, koruma sağlanmaz.
Coğrafi İşaretler ve Bayraklar: Coğrafi işaretler, ulusal bayraklar veya uluslararası bayraklar gibi kamuya ait işaretler, tasarım koruması altına alınamaz.
Soyut ve Duygusal Kavramlar:Tasarımlar, soyut veya duygusal kavramları temsil ediyorsa veya dini veya kültürel sembolleri içeriyorsa, koruma sağlanmayabilir.
Tasarım koruma başvurusu yapmadan önce, tasarımın korunabilirliği hakkında bir fikir sahibi olmak önemlidir. Bu nedenle, bir fikri mülkiyet uzmanından veya tasarım ofisinden danışmanlık almak faydalı olabilir.
Tasarımlarda tanımlayıcı özellikler nelerdir?
Tasarımlarda tanımlayıcı özellikler, bir tasarımın genellikle o ürün veya nesnenin işlevselliği veya fiziksel özellikleriyle doğrudan ilişkilendirildiği ve bu nedenle ayırt edici olmadığı özelliklerdir. Tanımlayıcı özellikler, tasarımın genel tasarım diline veya sektör standartlarına uyan yaygın özellikleri ifade edebilir. Örneğin:
İşlevsellik: Bir tasarımın temel işlevini yerine getirme şekli veya tasarımın kullanım amacı tanımlayıcı olabilir. Bir sandalyenin sırtlı ve dört ayaklı olması gibi.
Standart Şekil ve Boyutlar: Belirli bir ürün kategorisinde kullanılan standart şekil ve boyutlar, tanımlayıcı olabilir. Örneğin, bir masa yüzeyinin dikdörtgen veya yuvarlak olması gibi.
Endüstriyel Normlar: Belirli bir endüstri veya sektörde yaygın olarak kullanılan tasarım özellikleri tanımlayıcı olabilir.
Malzeme Seçimi: Belirli bir ürünün yapımında kullanılan malzemenin türü, tasarımı tanımlayıcı hale getirebilir. Örneğin, cam bir masa, cam malzemesinin tanımlayıcı özelliği olabilir.
Fonksiyonellik: Bir tasarımın temel işlevini yerine getiren özellikleri, tasarımın tanımlayıcı olmasına neden olabilir. Örneğin, bir matkabın ucu veya bir koltuğun kolçakları gibi.
Tanımlayıcı özellikler, tasarımın ayırt edici olmaması anlamına gelir ve genellikle tasarım koruma başvurusu yapılırken dikkate alınmaz. Tasarımın koruma sağlaması için ayırt edici, özgün ve belirgin bir tasarım olması önemlidir.
Tasarımları araştırırken dikkate alınması gereken kriterler nelerdir?
Tasarımları araştırırken dikkate alınması gereken kriterler şunlar olabilir:
Yenilik: Tasarımın daha önce benzer şekil, desen veya ornamentasyonla korunmamış olması gereklidir. Yani, tasarımın yenilik taşıması önemlidir.
Ayırt Edicilik: Tasarımın belirli bir ürünü veya nesneyi diğerlerinden ayırt edebilme yeteneği taşıması gerekir. Ayırt edicilik, tasarımın özgün ve benzersiz olmasını ifade eder.
Sanatsal ve Estetik Değer: Tasarımın sanatsal veya estetik bir değeri olması da dikkate alınır. Güzel, estetik ve sanatsal bir tasarım, korunma şansını artırabilir.
Genel Tasarım Dili: Tasarımın sektör standartlarına veya genel tasarım diline uygun olması önemlidir. Bu, tasarımın alışılmış tasarım özelliklerini içerdiği anlamına gelebilir.
İşlevsellik: Tasarımın temel işlevini yerine getirmesi gereklidir. İşlevsellik, tasarımın pratik bir kullanımını ifade eder.
Ticari Uygulanabilirlik: Tasarımın ticari olarak uygulanabilir olması, koruma başvurusunun kabul edilmesine yardımcı olabilir. Tasarımın üretimde kullanılabilir ve pazarlanabilir olması önemlidir.
Kamu Düzenine ve Genel Ahlaka Uygunluk: Tasarımın kamu düzenine veya genel ahlaka aykırı olmaması gereklidir. Aykırı tasarımlar koruma sağlayamaz.
İnovasyon: Tasarımın yaratıcı bir inovasyon içermesi, koruma şansını artırabilir.
Tasarım başvurusu yapmadan önce, tasarımın bu kriterleri nasıl karşıladığını değerlendirmek önemlidir. Ayrıca, tasarımın koruma süresi boyunca bu kriterleri sürdürebilmesi gerekir. Tasarımın koruma süresi sona erdiğinde, tasarımın hala bu kriterleri karşılaması gereklidir.
Yurtdışında tasarım izleme hizmeti alabiliyor muyuz?
Evet, yurtdışında tasarım izleme hizmeti almak mümkündür. Birçok uluslararası hukuk firması veya fikri mülkiyet danışmanlık şirketi, yurtdışındaki tasarım izleme hizmetlerini sunar. Bu hizmetler, tasarımınızın uluslararası pazarda takip edilmesini ve korunmasını sağlar. Yurtdışında tasarım izleme hizmeti almayı düşünüyorsanız, Momentofis'e başvurarak hangi ülkelerde izleme yapmanız gerektiği konusunda rehberlik alabilirsiniz. Bu, tasarımınızın uluslararası düzeyde korunmasını ve takip edilmesini sağlamak için önemlidir.
Toplu tasarım tescilinin ne gibi faydaları vardır?
Toplu tasarım tescil sistemlerinin avantajları şunlar olabilir:
Maliyet Tasarrufu: Toplu tasarım tescili, birden fazla tasarımı aynı başvuru süreci içinde koruma altına almanızı sağlar. Bu, tek tek her tasarım için ayrı ayrı başvuru yapmaktan daha ekonomik olabilir.
Zaman Tasarrufu: Toplu başvurular, tasarımların hızlı bir şekilde koruma altına alınmasını sağlar. Bu, tasarımlarınızın pazara daha hızlı girmesine yardımcı olabilir.
Kolay Yönetim: Toplu başvurular, tasarım portföyünüzü daha kolay yönetmenizi sağlar. Tüm tasarımlarınız aynı başvuru altında toplandığı için izleme ve güncelleme işlemleri daha basit hale gelir.
Geniş Kapsam: Toplu tasarım tescili, farklı ürün veya kategorilerdeki tasarımları aynı başvuru altında koruma altına almanıza olanak tanır. Bu, tasarım çeşitliliğinizi genişletmenizi sağlar.
Marka ve Rekabet Avantajı: Toplu tasarım tescili, tasarımlarınızı rakiplerinizden ayırmanıza ve marka kimliğinizi güçlendirmenize yardımcı olabilir.
Uluslararası Kullanım: Toplu başvurular uluslararası pazarlara girişi kolaylaştırabilir, çünkü farklı ülkelerde koruma sağlama olanağı sunar.
Toplu tasarım tescil sistemleri, tasarım sahiplerine çeşitli avantajlar sunar ve tasarım portföylerini etkili bir şekilde yönetmelerine yardımcı olur. Ancak bu sistemleri kullanmadan önce, hangi yasal düzenlemelere ve başvuru süreçlerine tabi olduğunuzu anlamak önemlidir. Profesyonel bir fikri mülkiyet danışmanından rehberlik almak, bu süreci daha sorunsuz hale getirebilir.
Tasarım tescili için kriterler nedir?
Tasarım tescili için genel kriterler şunlar olabilir:
Yenilik: Tasarımın daha önce benzer bir tasarımın koruma altında olmaması gereklidir. Tasarımın yenilik taşıması önemlidir.
Ayırt Edicilik: Tasarımın belirli bir ürünü veya nesneyi diğerlerinden ayırt edebilme yeteneği taşıması gerekir. Ayırt edicilik, tasarımın özgün ve benzersiz olmasını ifade eder.
Sanatsal Değer: Tasarımın bir dereceye kadar sanatsal bir değere sahip olması önemlidir. Bu, tasarımın estetik olarak çekici veya yaratıcı olmasını içerir.
Ticari Uygulanabilirlik: Tasarımın ticari olarak uygulanabilir olması önemlidir. Tasarımın üretimde kullanılabilir ve pazarlanabilir olması gereklidir.
Kamu Düzenine ve Genel Ahlaka Uygunluk: Tasarımın kamu düzenine veya genel ahlaka aykırı olmaması gereklidir. Aykırı tasarımlar koruma sağlayamaz.
Fonksiyonel Özellikler: Tasarımın temel işlevini yerine getirmesi gerekir. İşlevsel tasarımlar, tasarımın kullanılabilirliğini ifade eder.
Ticari Markaların ve Patentlerin İhlali: Tasarımın, başka bir kişinin ticari markasını veya patentini ihlal etmemesi gerekir. Bu, tasarımın mevcut fikri mülkiyet haklarına aykırı olmamasını içerir.
Tasarım tescili başvurusu yapmadan önce, tasarımınızın bu kriterleri nasıl karşıladığını değerlendirmek önemlidir. Uygun bir tasarımın tescili, tasarım sahibine koruma sağlayacak ve izinsiz kopyalanmasını engelleyecektir.